21 Eylül 2011 Çarşamba

renkli ve beyaz

2-3 yılı var hikayenin. çok değil, dört kişiydik. ama bin bir kişiye bedel, sıcak, hırslı, güzeldik. yükseldik, zirveyi gördük.. Hep beraber.
atladık, dibe gömüldük, kazıdık birbirimizi toprağın içinden. sonra rüzgarlar esti, sallandık. tanımadığımız insanların evlerinde misafir olup ellerimiz titrerken şarkı söyledik. daha önce hiç girmediğimiz sularda birbirimizin kanını sildik, temizledik.
üzerimizden akan sulara karşı gelemedik. ama yenilmedik. biriktirdiğim şişelerin dibini gördük. ağaçlarla bütünleştik. sustuk. bağardık. sustuk. ağladık. yataklara düştük. aramadık, sormadık.
kaçtık. seviştik. bıraktık. güldük.
düştüm. yoruldum. tükendim. uzaklaştım.
gördük, yine kaçtık. sarıldık sımsıkı sonra koştuk arkamıza bakmadan..


ve ben şimdi sizi görüyorum. ayrı ayrı yerlerde, ayrı bedenlerle. zaman çabuk geçiyor ve sizler çabuk değişiyorsunuz. duydum, duydum.. ben daha hızlı değiştim. hep değişiyordum.
ve ayak uyduramayan.. her neyse.

kötü olduk. kötü yaptık. herşeyi birbirine katıp, rengini çaldık. herkes kendine ait olanı alıp kaçtı.
yeni bir rüzgar hissediyorum.
yeniden toprağa düşüyorum.
şuan burdayım.
akşamları çok mutluyum.
özlüyorum, susuyorum.
ve öğreniyorum küçük insanlarım benim.
yeniden kutunuza koydum sizi. yıllar sonra çocuklarıma bahsederken o ağaçtan,
işte o zaman çıkartacağım bir daha sizi.

küçük kurşun erkeklerim benim.

6 Eylül 2011 Salı